"La vie en rose ", " La foule ", " Non, je ne regrette rien ", " Padam, Padam ", " Milord ", " Hymne à L 'Amour ", "Mon dieu ", " L'homme à la moto ", " Mon manège à moi "?Édith Piaf 'ın Fransız şanson mirasına damgasını vuran tüm şarkılarını listelemek zor. Ölümünden 60 yıl sonra, bu şarkılar hala birçok kişinin zihninde yankılanıyor. Bu yıl, bu büyük sanatçının ölümünün 60. yıldönümü. Édith Piaf 10 Ekim 1963'te, henüz 47 yaşındayken hayata veda etti. Bu yıldönümü münasebetiyle sizi, Paris'i doğudan batıya kat edecek bir yürüyüşte şarkıcının ayak izlerini takip etmeye davet ediyoruz.
Her şey 20. bölgedeki 72 rue de Belleville'de başlıyor. Asıl adı Édith Giovanna Gassion olan Édith Piaf, başkentin bu efsanevi semtinde doğmuştur. Tam da bu adreste bulunan bir plaket sanatçının doğumunu anmaktadır. Plakette şu ifadeler yer almaktadır: "Bu evin merdivenlerinde, 19 Aralık 1915'te, Édith Piaf en yoksul koşullarda doğdu ve sesi daha sonra dünyayı sallayacaktı".
Sanatçının yer aldığı sokak sanatı da binanın mavi kapısını çevreliyor. İki şablon ve The Atomik Nation 'ın ahşap bir rezonatör üzerine monte edilmiş pembe bir müzik kutusu olan "La Môme Sokağı Müzik Kutusu " var. Ahşap bir rezonatör üzerine monte edilmiş pembe bir müzik kutusu olan bu kutu, Paris'in doğusundaki başka yerlerde de her zaman sanatçıyla birlikte bulunacak.
İşte burada, 20. bölgedeki bu binanın önünde ziyaretimiz başlıyor. Ancak Édith Piaf, buradan çok da uzak olmayan rue de la Chine'deki Hôpital Tenon'da doğmuştur.
Rue de Belleville'den ayrılıyor ve Boulevard de Belleville boyunca yürüyerek Ménilmontant metro istasyonuna gidiyoruz. Bir taş atımı ötede, 5 numaralı rue Crespin du Gast'ta ünlü Musée Édith Piaf yer alıyor. "Les Amis d'Édith Piaf" derneği tarafından 1968 yılında açılan özel bir müze olan ve sadece randevu ile girilebilen bu küçük müze, Édith Pi af'ın 1933 yılında yaşadığı dairede yer almaktadır. Hayranları burada sanatçıyı tam bir mahremiyet içinde keşfedebilirler. Aralarında ünlü siyah sahne elbiselerinden biri, Marcel Cerdan'a ait bir çift boks eldiveni, 34 numara ayakkabılar ve şarkıcının fotoğraflarının da bulunduğu bir dizi obje ve hatıra eşyası iki odada sergileniyor.
11. bölgeden ayrılıp 20. bölgeye, Édith Piaf Meydanı'na dönüyoruz. Burası efsanevi şarkıcının bir heykelinin dikildiği yerdir. Resmi açılışı 11 Ekim 2003 tarihinde (meydanla aynı zamanda) sanatçının ölümünün 40. yıldönümü münasebetiyle yapılan bu bronz heykel heykel tıraş Lisbeth Delisle tarafından yapılmıştır. Sanatçı son derece etkileyici bir eser yaratmıştır: kollar gökyüzüne kaldırılmış, baş geriye eğik ve ağız açık. Meydandan bir taş atımı uzaklıkta, sıkı hayranları için Édith Piaf barı bulunmaktadır.
Bir sonraki durak efsanevi Père-Lachaise mezarlığı. Sanatçı burada, mezarlığın 97. bölümünde gömülüdür. Dünyanın dört bir yanından gelen hayranları tarafından düzenli olarak çiçeklerle süslenen mezarda Édith Piaf'ın babası Louis Alphonse Gassion ve şarkıcının ikinci kocası Théo Sarapo olarak bilinen Théophánis Lamboukas'ın kalıntıları da bulunuyor.
Édith Piaf'ın izindeki tur Paris'in batısında, Troyon caddesi ile Mac-Mahon caddesinin köşesinde (17. bölge) devam ediyor. Édith Pi af, Ekim 1935'te sokakta şarkı söylerken rue Pierre-Charron'da (8e) Gerny's kabaresini işleten Louis Leplée tarafından fark edilir. Leplée'nin "la Môme Piaf " adını verdiği şarkıcı ilk kez sahneye çıktı. Başarının gelmesi uzun sürmedi. İki yıl sonra ABC müzikholünde (2. bölge) sahneye çıktı. Ardından sanatçıyı karşılama sırası Pleyel (8.),Olympia (9.) ve Bobino (14.) gibi başkentin efsanevi mekânlarına geldi.
Édith Piaf, bir süre şarkıcı ve boksör Marcel Cerdan'ın gizlice buluştukları 16. bölgedeki Leconte-de-Lisle caddesi 7 numarada bulunan özel bir konakta yaşadıktan sonra, yine 16. bölgedeki Lannes bulvarı 67 numarada hayatına son verdi. Kayıtlara geçmesi açısından, şarkıcı Grasse'de (Côte d'Azur) bir villada öldü. Ancak kocası Théo Sarapo cenazesini gizlice çiftin Paris'in 16. bölgesindeki evine getirmeye karar verdi.
