Venkman, Stantz, Spengler ve Zeddemore'un maceralarının ikinci bölümü HayaletAvcıları 'nın gösterime girmesinden otuz yıl sonra, hayalet avcıları 22 Ekim Pazar günü saat 9.10'da TF1 kanalında yayınlanacak yepyeni bir filmle, Hayalet Avcıları : Miras'la geri dönüyor. Filmin yönetmenliğini, efsanenin ilk iki bölümünü yöneten yönetmen Ivan Reitman'ın oğlu Jason Reitman üstleniyor.
Oyuncu kadrosuna gelince, ilk iki filmin oyuncuları (2014'te ölenHarold Ramis hariç) New York'taki hayalet avcıları ekibi olarak yeniden iş başında olacaklar. Ancak kadroda Mckenna Grace(Captain Marvel, Annabelle: House of Evil...), Finn Wolfhard (Stranger Things, Ça: chapitre 2...), Paul Rudd (Ant-Man and The Wasp, Avengers: Endgame...) ve Carrie Coon (Avengers: Infinity War, Les Veuves...) gibi yeni yüzler de olacak.
Jason Reitman ayrıca bunun ilk iki filmin devamı olduğunu ve bu filmin 2016'da Paul Feig 'in yönettiği ve Melissa McCarthy, Kate McKinnon, Kristen Wiig ve Leslie Jones 'un hortlak yok edicileri canlandırdığı reboot ile hiçbir ilgisi olmayacağını açıkça belirtti.
İnceleme
Hayalet Avcıları: Miras, birkaç açıdan hem hayranlara hem de yeni nesillere hitap etmesi gereken bir film: her şeyden önce, efsaneye ve özellikle de 2014'te ölen Harold Ramis'e gerçek bir saygı duruşu niteliğinde; ilk iki bölüme lezzetini veren her şeyi sunarken, her şeyi yeni nesillere hitap edecek şekilde modernize ediyor. Bu, 80'lerin eski güzel filmleri(Geleceğe Dönüş, Gremlinler, The Goonies...) ve filmin uyandırdığı bastırılamaz nostalji üzerinde sörf yaparak sevdiğimiz türden bir madeleine de Proust.
Filmin ilk birkaç dakikasından sonuna kadar sayısız gönderme ve paskalya yumurtası da var. Hayranlar, serinin bazı ikonik karakterlerinin yanı sıra, hikaye ilerledikçe filme yeni bir şeyler katan bir dizi başka gönderme bulmaktan memnun olacaklar. Hiçbiri şansa bırakılmamış ve bazılarının günümüz dünyasına uyacak şekilde modernize edilerek evrilmesi hikayeye belli bir derinlik katıyor. Jason Reitman 'ın zekice üstlendiği riskli bir kumar.
Bir grup çocuğun bayrağı devraldığı, çağa ayak uyduran oyuncu kadrosu sayesinde genç kuşağa da seslenen bir film. McKenna Grace, ailesiyle birlikte yerleştiği Summerville'de bir şeyler döndüğünü çabucak fark eden, rakipsiz bir zekaya sahip genç bir kız olan Phoebe'yi canlandırarak filmi mükemmel bir şekilde taşıyor. Filmin "yetişkin" oyuncuları Carrie Coon ve Paul Rudd'dan da özellikle bahsetmek gerekir; baş karakterin annesi ve fen bilgisi öğretmenini canlandıran ikincil karakterler de filme bir tazelik katıyor.
Filmin fotoğrafları da çok güzel ve senaryo, türde bir devrim yaratmasa ve biraz karmaşık olsa da (aynı karakterler tekrar tekrar kullanılıyor...), birkaç hoş sürpriz sunuyor. Ayrıca filmin temposu başından sonuna kadar korunduğu için uzunluk sıkıntısı da çekmiyor. Kısacası, Paul Feig 'in 2016'daki yarım yamalak girişiminden sonra seriyi yeniden güncel hale getirmeyi başaran ve parlak bir gelecek vaat eden Jason Reitman için tam bir başarı. Hadi bakalım!
