Hotel de Berri Marriott International' ın Paris'teki Lüks Koleksiyonu 'nun ikinci otelidir ve bazıları tarafından Galler Prensi'nin küçük kardeşi olarak adlandırılmaktadır. Champs-Elysées'ye bir taş atımı mesafedeki otel, koruma altındaki tarihi cephesinin ardında 3.000 m2'lik bir park, spa, iki hamam, fitness salonu ve 125 m2'ye varan 35 süit dahil en az 75 oda saklıyor.
İçeride, Philippe Renaud tarafından oradan buradan toplanan canlı, ışıltılı renkler, tablolar ve antika mobilyalarla çevrili olacaksınız.
Otel sahipleri bu otel için, birbirinin aynısı, derli toplu odalar normundan uzaklaşmak istemişlerdir. Buradaki parola, kendi evinizde kendinizi evinizde hissetmektir. 75 odanın hiçbiri birbirine benzemiyor ve hepsi ailenin tavan aralarından toplanan tablolar, mobilyalar ve biblolarla farklı şekilde tasarlanmış ve dekore edilmiş.
Burada eski ve yeni bir araya gelerek sıcak bir bütün oluşturuyor. Apple TV, Netflix erişimi ve diğer yüksek teknoloji ürünü ekipmanlar sizi bekliyor. Amaç, lüks için yeni bir standart belirlemek. Sonuçta lüks nedir? Herkes için aynı odaya sahip olmak mı, yoksa sadece evde hissetmek mi? Minimalizme elveda, eksantrikliğe ve eklektizme merhaba, ama ev konforuyla (ve daha fazlasıyla).
Set tasarımcısı, Jeanne Lanvin, Coco Chanel ve 40 yıl boyunca bu adreste yaşamış olan Paris yaşamının ilham perisi Elsa Schiaparelli gibi Paris stil ikonlarını ustalıkla çağrıştırmıştır.
Tarihle iç içe olan otel Prens Jérôme Bonaparte'ın kızı ve Napolyon III'ün tarihi nişanlısı Prenses Mathilde ile Marquis de Colbert'in eşi Berckheim Baronesi'ne ev sahipliği yapmıştır.
Otelin Bizzaz adı verilen büyük barı, bir dönem Yunan tezgahına sahiptir ve şu anda geliştirilmemiş olan, ancak yakında yemyeşil, huzurlu bir teras ortaya çıkaracak olan büyük bir park manzarasına açılmaktadır. Barda gerçek bir miksolojist görev yapacak. Geoffroy Lebris, zeki demlemeci Christopher Gaglione ile birlikte en yaratıcı ve sıra dışı kokteylleri hazırlamaya kendini adayacak.
Mutfakta,Toskana'lı şef Michele Dalla Valle ( Yannick Alleno zamanında Plaza-Athénée ve Le Meurice 'de çalışmıştır ) otelin restoranında ve Bizazz barında konukları bir mutfak yolculuğuna çıkarmaktan sorumlu olacaktır. The Shiap restor anın menüsünde İtalyan lezzetleri ile Fransız klasizminin lezzetli bir karışımı yer alıyor.
Yeni restoran, moda ve sinema dünyasında çalışmış Parisli bir ressam olanHippolyte Romain'in orijinal bir freskiyle dekore edilmiştir.
Kısacası, Hôtel de Berri sürprizlerle dolu ve bittiğini görmek için sabırsızlanıyoruz.
