Paris 'in 130 yıllık gerçek bir kurumu olan Maxim's restoranı, Paris Society'nin himayesi altında tarihinde yeni bir sayfa açıyor. Girafe, Perruche ve son olarak Laurent'in arkasındaki grup, bu sonbaharda rue Royale'deki bu efsanevi restoranındizginlerini devralıyor.
50'li yıllardan Cardin'li yıllara kadar sırayla Proust, Piaf ve Cocteau, Delon ve Belmondo, Gainsbourg ve Birkin'i ağırlayan Maxim's, zamansız dekorunda tüm Paris 'in gelip geçtiğini gördü. Paris Society efsaneyi devam ettirerek, adresi birincil işlevi olan restorana yeniden odaklamayı seçiyor, her ne kadar şenlikli olsa da.
Art Nouveau dekoru, freskler, bronz yapraklar, vitray pencereler, kadife ve cam çatı ile elbette aynı kalıyor. Paris Society'nin sanat yönetmeni Cordelia de Castellane sadece birkaç kişisel dokunuş eklemiş: burada minderler, orada çiçekli banketler.
Mutfaklarda ise genç bir ekip, kurumun gastronomik kodlarını devralmış ancak menüyü kendi tarzında yeniden keşfederek klasikleri tazelemiştir: maydanozlu kurbağa bacağı, peynirli sufle, Choron soslu levrek, Henri IV tavuğu, Albert dil balığı, Amerikan usulü ıstakoz, tournedos Rossini ve havyarlı linguine, tüm geleneksel yemeklerin tozunu almıştır.
Krep Suzette ve çikolatalı sufleye yeni bir soluk getiren Yann Couvreur 'un tatlılarından bahsetmeye bile gerek yok. Maxim 'de görüşmek üzere?